Bir gün evde oturuyorduk canım ablam Ada'cığımızı 23 Nisan'da Disneylanda götürmek için söz verdiğini söyledi. Hal böyle olunca hadi sizde gelin bizimle dedi.
Ben de konuyu sevgilime açtım ve bir anda kendisinden çok beklenmeyecek ani bir kararla olur dedi. Kulaklarıma inanamadım, ama ağzım kulaklarıma çoktan varmıştı bile.
Hemen organizasyona başladık. Biletleri aldık, ablamların kaldığı otelden hemen yer ayırttık ve Paris'e gittik.
Hemen organizasyona başladık. Biletleri aldık, ablamların kaldığı otelden hemen yer ayırttık ve Paris'e gittik.
Bazı şeyleri anlatamazsınız ya Paris bence o güzellikte bir şehir. Heryerden sanat ve tarih fışkırıyor. Mimarisi muthiş, benim gibi bir fotograf delisi birisi varsa tatilde en az her tatil için 200'ye yakın fotografınız olur :) Paris'te her bina muthişti, sonradan tüm şehri gezince anladık ki yeni yapılan yerlerde eski mimariye uygun yapılıyomuş ki şehrin düzeni bozulmasın diye...
Şu güzelim İstanbul aynı politikayı izleseydi burasının güzelliğine dünyadaki hiçbir şehir yetişemezdi diye düşünüyorum.
Eyfel kulesi bence Paris'in o ağır tarihi dokusuna uymayan 1-2 yapıdan birisi :) Çok modern kalmış, mimarisi böyle klasik olan bir şehir için. Ama büyüleyici bir gücü olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Çok romantik bir şehir.
Heryer yeşillik ve herkes insan gibi piknik yapıyor. Çimenlerin üzerinde yatıp bikinisi ile güneşlenende var, kucağında laptop ile öğle arasında takım elbisesi ile sandawich yiyende var. Kimse kimseye garip garip bakmıyor.
Herkes oldukça saygılı. Trafik düzeni biraz metropol katagorisine girdiği için Avrupanın diğer şehirleri gibi değil. Ayağını atınca trafik durmuyor. Cafelerde otururken sigarı için kültablası istedik yere atabilirsiniz dediler. Yere atılmasına rağmen yerler çok temizdi. Belediye sürekli temizlik yapıyor.
Metrosu inanılmaz eski. Metro gelince elle açmanız gerekiyor. Koku bakımından bizim metrolarımızın yanından geçemez ama ulaşım ağının genişliği olarak bizim daha 100 fırın ekmek yemeğe ihtiyacımız var. Tüm şehiri metro ile gezebilirsiniz.
Metrosu inanılmaz eski. Metro gelince elle açmanız gerekiyor. Koku bakımından bizim metrolarımızın yanından geçemez ama ulaşım ağının genişliği olarak bizim daha 100 fırın ekmek yemeğe ihtiyacımız var. Tüm şehiri metro ile gezebilirsiniz.
Herkes ingilizce konuşuyor ( ya da bize öyleleri denk geldi bu konuda bir sıkıntı çekmedik)
Mutfak olarak aç kalmadık herşey var. Özellikle pastalar ve patiseri ürünleri sahane. Şarap konusunda da çok iyiler.
Ben çok keyif aldım Paris'ten.
Paris bahane, böcük ve sevgilisi şahane! :)
YanıtlaSilne kadar güzel bi gezi olmuşş yaaaaaaaa
YanıtlaSilbizdeee bizdeee gidelim kuzucuk gelsin dee:):)
en kısa zamanda gelir ve sizde sahane yerlere gidersiniz inşallah
YanıtlaSil